9 Haziran 2014 Pazartesi

Cahillik mutluluktur

Hamileliğimin başı gezi olaylarına denk geldi. Mayıs ayında annem ve arkadaşlarımla arkadaşımın doğumgünü için gittiğimiz Cihangirde ciddi bir biber gazına maruz kalmıştık. Biber gazı kimyasal bir silah olduğu için de teratojenik (anne karnındaki bebeğe geçebilen) etkisinden dolayı ya hamileysem diye endişe etmiştim. Neyseki o ay değilde bir sonrakinde hamile kaldım (bu arada hamileyken, elinde küçücük bebeğiyle, yaşlısıyla, çocuğuyla, köpeği kedisiyle maruz kalanlardan hiç bahsedip sinirimizi bozmayalım). Kendim de biber gazına maruz kaldığım için devam eden Gezi olayları beni çok hırslandırmıştı ama hırsımı evden idare etmek zorundaydım çünkü hamileydim. Uzun bir süre sosyal medyayı sıkı takip ettim ve gün be gün stresim, hırsım arttı. 

Artık öyle bir stres düzeyine ulaştım ki bu durumun bebeğe zararı olabileceğine karar verdim ve siyaset rejimine girdim. Twitterda takip etttiklerimi bıraktım. Facebookta çok siyasi paylaşım yapan arkadaşlarımı da takip etmeyi bıraktım. Sadece neşeli komik haberlere bakmaya başladım.  Artık alışkanlık da oldu asla haber açmıyorum. Zaten bizim haberlerde ya siyasiler bağırışıyor ya mobeseden kaza görüntüleri veriliyor yada en ağlayanından ölüm haberi veriliyor. O zamandan beri bizde sadece dizi ve film kanalları açık. Bazen okuyuveriyorum bir yorum facebookta içimden bir sürü cevap veriyorum ama yazmıyorum susuyorum çünkü yazarsam devamı gelecek biliyorum.

Peki ne değişti? Benim bence ömrüm uzadı ama ülkenin hali hala aynı..  Biraz olandan bitenden haberin olsun diyenlere  de tek sözüm var: "cahillik mutluluktur". 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder